Türkiye’nin14 Mart 1985 tarihinde imzaladığı
11 No’lu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana hürriyetleri Korumaya Dair
Sözleşme’ye ek 7 No’lu Protokol’ün onaylanması 25 Mart 2016 Tarihli ve 29664
Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 6684 sayılı kanunla uygun bulunmuştur.
Ek 7 No’lu Protokol’ün 5. Maddesi ‘’Eşler, evliliğin sona ermesi durumunda,
çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde
yararlanır.’’ hükmünü amirdir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası
sözleşmeler ‘’kanun’’ hükmünde olduğundan, çocuğun güvenliğine ve üstün
yararına aykırı olduğuna dair davalarda yeterli olgu ve delil bulunmadığı
takdirde, aile mahkemesi tarafından ortak
velayete hükmedilmesi mümkündür.
Türk Hukuku için çok güncel ve yeni olan
bu kavram Yargıtay’ın ‘’ ortak velayet düzenlemesi kamu düzenine aykırı
değildir’’ şeklinde özetlenebilecek kararı sonrasında ortak velayetin
koşullarının mevcut olup olmadığı mahkemece takdir edilecektir.
Ortak Velayetin İlkeleri
-Kabul edilen yeni kanunla, evliliğin
boşanmayla sonlanması halinde ortak velayet asıl olup velayetin eşlerden birine
verilmesi istisna hale gelmiştir.
-Ortak velayette gönüllülük esastır,
eşlerin bu konuda anlaşması da büyük önem arz eder.
-Ortak velayet verilmesi zorunlu değildir.
Tarafların ortak velayet talebi çocuğun güvenliği ve üstün yararına aykırı ise
yahut ortak velayetin çekişmeye yol açacağı ortaya konulursa önceden olduğu
gibi çocuğun velayeti eşlerden birine bırakılmalıdır. Ebeveynlerin her ikisi de
velayeti yürütmeye elverişli değilse vasi atanması için vesayet kurumuna
başvurulur.
-İdrak yaşındaki çocuk, velayeti konusunda
mutlaka dinlenmeli ve istekleri göz önüne alınmalıdır.
-Çocuğun giderlerine taraflar kural olarak
eşit şekilde katılır. Ortak velayet düzenlemesi söz konusu ise talep halinde eşlerin
yapacağı katkı miktarı yani iştirak nafakası mahkemece belirlenir.
-Ortak velayet kararı kesin hüküm
oluşturmaz Verilmiş olan ortak velayet hükmüne her zaman dava açılarak
değiştirilmesi talep edilebilir.
Ortak Velayet Hakkında Verilen Karar
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/15771
K. 2017/1737
T. 20.2.2017
• YABANCILARIN VELAYET DÜZENLEMESİ TALEBİ (Davacı Yabancı Baba Evlilik
Dışı Ortak Çocuğunun Velayetinin Anne ve Babaya Verilmek Suretiyle Velayetin
Ortak Düzenlenmesini İstediği "Ortak Velayet" Düzenlenmesinin Türk
Kamu Düzenine "Açıkça" Aykırı Olmadığı/İşin Esasına Girilerek Bir
Karar Verilmesi Gerektiği)
• YABANCI BABANIN EVLİLİK DIŞI ORTAK ÇOCUĞUNUN VELAYETİN ORTAK
DÜZENLENMESİNİ İSTEDİĞİ ("Ortak Velayet" Düzenlenmesinin Türk Kamu
Düzenine "Açıkça" Aykırı Olmadığı İngiliz Vatandaşı Olan Tarafların
Müşterek Milli Hukuklarındaki Velayete Dair Düzenlemeler Dikkate Alınarak İşin
Esasına Girileceği)
• KAMU DÜZENİNE AÇIKÇA AYKIRILIK KAVRAMI (Esas Alınması Gereken Kıstas
Yabancı İlamın Türk Hukukunun Temel Değerlerine Türk Genel Adap ve Ahlak
Anlayışına Türk Kanunlarının Dayandığı Temel Adalet Anlayışına ve Hukuk
Siyasetine Anayasa'da Yer Alan Temel Hak ve Özgürlüklere Milletlerarası Alanda
Geçerli Ortak ve Kabul Görmüş Hukuk Prensiplerine İkili Anlaşmalara Gelişmiş
Toplumların Ortak Benimsedikleri Ahlak ve Adalet Anlayışına Medeniyet
Seviyesine Siyasi ve Ekonomik Rejimine Bakmak Olacağı )
• EVLİLİK DIŞI ORTAK ÇOCUĞUN VELAYET DÜZENLEMESİ ("Ortak
Velayet" Düzenlenmesinin Türk Kamu Düzenine "Açıkça" Aykırı Olmadığı-
İngiliz Vatandaşı Olan Tarafların Müşterek Milli Hukuklarındaki Velayete Dair
Düzenlemeler Dikkate Alınarak İşin Esasına Girileceği)
ÖZET: Taraflar İngiliz vatandaşıdır. Davacı
baba, evlilik dışı doğan 2003 doğumlu ortak çocuğunun velayetinin anne ve
babaya verilmek suretiyle, velayetin ortak düzenlenmesini istemiştir. Somut
olayda çözülmesi gereken uyuşmazlık, "ortak velayet" düzenlenmesinin
Türk kamu düzenine açıkça aykırı olup olmadığının belirlenmesine yöneliktir.
"...Esasa uygulanan hukukun Türk Hukukunda farklı olması ya da Türk
Hukukunun emredici kurallarına aykırı olması gibi sebeplerle yabancı kararın
tenfizi reddedilemez. Burada esas alınması gereken kıstas, yabancı ilamın Türk
Hukukunda bir veya birden çok kanun hükümlerine aykırı bulunmasından çok, Türk
Hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına Türk
kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa'da
yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul
görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak
benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve
ekonomik rejimine bakmak olmalıdır" (10.02.2012 tarih ve 2010/1 E, 2012/1
K.saylı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)
Yukarıda değinilen iç
hukukumuz ve kamu düzeni kavramı ile ilgili açıklamalara göre somut olay
değerlendirildiğinde "ortak velayet" düzenlenmesinin, Türk kamu
düzenine "açıkça" aykırı olduğunu ya da Türk toplumunun temel yapısı
ve temel çıkarlarını ihlal ettiğini söylemek mümkün değildir. O halde
mahkemece, MÖHUK m. 17/1 gereğince, İngiliz vatandaşı olan tarafların müşterek
milli hukuklarındaki velayete dair düzenlemeler dikkate alınarak, işin esasına
girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek "ortak velayet"
istemine dair davayla ilgili bir karar vermek gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan
muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası
gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Taraflar İngiliz vatandaşıdır. Davacı
baba, evlilik dışı doğan 24/10/2003 doğumlu ortak çocuk Chelsea Lynsey B.'un
velayetinin anne ve babaya verilmek suretiyle, velayetin ortak düzenlenmesini
istemiştir.
Mahkemece özetle;
tarafların milli hukukuna göre evlilik dışı doğan çocuklar açısından ortak
velayet düzenlemesi mümkün ise de ortak velayet düzenlenmesinin Türk kamu
düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Soy bağının hükümleri, soy
bağını kuran hukuka tâbidir. Ancak ana, baba ve çocuğun müşterek millî hukuku
bulunuyorsa, soy bağının hükümlerine o hukuk, bulunmadığı takdirde müşterek mutat
mesken hukuku uygulanır ( MÖHUK m. 17/1 ).
Yetkili yabancı hukukun
belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması
hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde, Türk hukuku uygulanır.
( MÖHUK m.5/1 ).
Somut olayda çözülmesi
gereken uyuşmazlık, "ortak velayet" düzenlenmesinin Türk kamu düzenine
açıkça aykırı olup olmadığının belirlenmesine yöneliktir.
Yukarıda değinilen iç
hukukumuz ve kamu düzeni kavramı ile ilgili açıklamalara göre somut olay
değerlendirildiğinde "ORTAK
VELAYET" DÜZENLENMESİNİN, TÜRK KAMU DÜZENİNE "AÇIKÇA" AYKIRI
OLDUĞUNU YA DA TÜRK TOPLUMUNUN TEMEL YAPISI VE TEMEL ÇIKARLARINI İHLAL ETTİĞİNİ
SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
O halde mahkemece, MÖHUK
m. 17/1 gereğince, İngiliz vatandaşı olan tarafların müşterek milli
hukuklarındaki velayete dair düzenlemeler dikkate alınarak, işin esasına
girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek "ortak velayet"
istemine dair davayla ilgili bir karar vermek gerekirken, istemin Türk kamu
düzenine aykırı olduğu belirtilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan
sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik
incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana
iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu
açık olmak üzere, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Av.
Arjin Gizem Dağhan
arjindaghan@rkchukuk.com
Kaynak: Kazancı İçtihat
RKC HUKUK 2018 –
TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
Yorumlar
Yorum Gönder