Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zincirleme Suç Kavramı ve Şartları (TCK md. 43)

1   KAVRAM                       ‘Zincirleme’ ifadesi sözlük anlamı itibariyle; art arda gelen, birbirini izleyen, arkası kesilmeyen anlamlarına gelmektedir. Buna göre zincirleme suç kavramı; birbiri ardına gelen, birbirine bağlı suçlar anlamına gelmektedir.            Zincirleme suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 43. maddesinde; ‘bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda, bir kişiye karşı, aynı suçun, birden fazla işlenmesi…’ şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım çerçevesinde zincirleme suç; bir suçun aynı suç işleme kararıyla değişik zamanlarda bir kişiye karşı birden çok işlenmesidir. Zincirleme suç; suçların içtimaının bir çeşidi olup, burada birden çok ihlal bazı yönlerden özel sonuçlara bağlanmıştır. Yani; zincirleme suç, her biri başlı başına suç teşkil ettiği halde, bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirilen birden çok suçlar topluluğudur. Z...

Mobbing Kavramı ve Bu konuyla İlgili Verilmiş Olan Önemli Yargıtay Kararları

Mobbing kavramı hayatımıza gireli çok olmadı. Ancak ‘çalışma hayatında psikolojik baskı’ ya da Türk Dil Kurumu’na göre ‘bezdiri’ bu kavramla tanışmamızdan önce de vardı. İşyerinde gerçekleşen, sistematik hale gelen, kasıtlı olarak yapılan ve süreklilik gösteren, yıldırma ve işten uzaklaştırma amacı taşıyan, kişinin kişiliğinde, sağlığında ve mesleki durumunda zarar doğuran davranışlar ‘mobbing’ olarak ifade ediliyor. Mobbing’i yani bir nevi psikolojik tacizi, sadece işverenin değil aynı zamanda çalışanların başka bir çalışana veya bir grup çalışanın başka bir grup çalışana uygulaması da mümkün. Kişiyi yıldırarak, arkadaşlarının yanında küçük düşürerek, sürekli yıpratarak istifaya zorlamak bu kapsamda mobbing olarak değerlendiriliyor. Mobbing çalışma hayatında çok yaygın olarak görülmeye başlandı. Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre 1.5 milyon çalışan mobbing’e uğruyor ve mobbing’in ülke ekonomisine maliyeti 13 milyar euro. Aynı araştırmada ortaya çıkan çok daha vahim...

Tefecilik Suçu

ÖZ:  “Tefecilik suçu” Türk Hukukunda ilk olarak 2279 sayılı “Ödünç Para Verme İşleri Kanunu”nun 17. maddesinde düzenlenmiş olup söz konusu hüküm 5237 sayılı “Türk Ceza Kanunu (TCK)”nun yürürlüğe girmesine kadar uygulanmıştır. Bu dönemde, özellikle “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (90 sayılı KHK)”nin bağlayıcı olan tanımlarının gözetilmesi nedeniyle kendi içinde tutarlı ve yol gösterici içtihatlar ortaya çıkmış; bu sayede, anılan suçun uygulanmasında ciddi bir sorun yaşanmamıştır. Oysa TCK’nin 241. maddesinde yeniden vazedilen suçun yorumlanmasında, 90 sayılı KHK’nin uygulanabilirliğinin kalmadığı tezine dayanılması nedeniyle -tefecilik meslek edinilmiş olsun veya olmasın- kişiler arasında gerçekleşen adi veya ticari her türlü para ödüncü sözleşmesinin suç olarak kabul edilmesine yol açan, adil ve hukuki olmayan bir durum ortaya çıkmıştır. Çalışmamızda, suçun yapısal unsurları incelenmiş; genel hatlarıyla suçla ilgili bilgiler verilmiştir.  (1)...